NAT “güvenlik duvarı”: Nasıl çalışır ve neden önemlidir?
NAT (Ağ Adresi Çevirisi), çoğu yönlendiriciye (router) entegre edilmiş bir özelliktir ve cihazlarınız ile internet arasındaki trafiği yönetmenize yardımcı olur. Özel IP adreslerini tek bir genel IP adresine dönüştürerek verilerin doğru hedefe ulaşmasını sağlar.
Bazen "NAT güvenlik duvarı” olarak adlandırılsa da NAT, klasik bir güvenlik duvarı gibi trafiği denetlemez veya engellemez. Bunun yerine, ağınızın içinden yapılan taleplerin yanıtlanmasına izin verir ve dışarıdan gelebilecek beklenmedik veri girişlerini yok sayar. Bu davranış, ağınız üzerinde dışarıdan doğrudan erişimi sınırlayan doğal bir bariyer oluşturur.
NAT, gizliliğinizi korumada önemli bir rol oynar. Yönlendiriciniz tüm cihazlarınız için tek bir genel IP adresi kullanır ve NAT, bu genel IP üzerinden gelen verileri ağınızdaki doğru cihaza yönlendirir. Böylece özel IP adresleriniz internette doğrudan açığa çıkmaz ve güvenliğiniz artar.
Bu kapsamlı rehberde NAT hakkında bilmeniz gereken her şeyi bulacaksınız. NAT’in çalışma prensiplerini adım adım açıklayacak, ev, iş ve oyun ağları için kurulum sürecini ele alacağız. Ayrıca NAT’in avantajlarını ve sınırlamalarını değerlendirecek, VPN’lerle uyumluluğunu inceleyeceğiz. Son olarak, güvenlik ve performansı en üst düzeye çıkarmak için uygulayabileceğiniz pratik sorun giderme ipuçlarını paylaşacağız.
NAT "güvenlik duvarı” nedir?
NAT aslında klasik anlamda bir güvenlik duvarı değildir; belirli kurallara göre trafiği taramaz veya filtrelemez. Bunun yerine, internet trafiğini ağınızdaki doğru cihazlara yönlendiren bir sistemdir. Bu sayede, dışarıdan gelen istenmeyen veri paketlerinin cihazlarınıza ulaşmasını engelleyerek doğal bir koruma katmanı oluşturur.
İnternette bir şey aradığınızda cihazınız, özel IP adresini kullanarak internete bir talep gönderir ancak bu adres, internet üzerindeki sunucular için anlamlı değildir. İşte burada NAT devreye girer; özel IP adresinizi yönlendiricinizin genel IP adresine çevirir ve internetin anlayabileceği bir formata dönüştürür.
NAT, aynı zamanda IPv4 adreslerinin sınırlı olmasından kaynaklanan sorunu da hafifletir. IPv4 adresi (örneğin 192.168.0.1) internette bir cihazı tanımlayan benzersiz bir numaradır ancak bu adreslerin sayısı 4,3 milyardan azdır ve internet bağlantılı cihazların hızla artması nedeniyle yetersiz hale gelmiştir.
NAT sayesinde ağınızdaki her cihaz, kendine özgü dahili bir IP adresi kullanır fakat tüm cihazlar, dış dünyaya tek bir genel IP adresi üzerinde görünür. Bu yaklaşım, birden fazla genel IP adresine duyulan ihtiyacı azaltır ve ağ yönetimini kolaylaştırır.
NAT "güvenlik duvarı” nasıl çalışır?

NAT, tüm özel cihazlarınızın tek bir genel IP adresini paylaşmasına olanak tanır. Bu sayede cihazlarınız doğrudan açık internete maruz kalmaz. Yani dış kaynaklar, önce cihazınız başlatmadıkça cihazlarınıza bağlantı başlatamaz.
Ev ağınızı bir şirket ofisi gibi düşünün. İçeride çalışanlar (cihazlarınız) vardır. Çalışanların her birinin dahili telefon numarası (özel IP adresi) bulunur ancak ofisin dış dünyaya açılan tek bir ana telefon hattı vardır (genel IP adresi).
NAT, bir resepsiyonist gibidir. İçeriden biri dışarıyı aradığında (örneğin internete bir istek gönderdiğinde), resepsiyonist kimin aradığını not eder ve çağrıyı şirketin ana hattı (genel IP adresi) üzerinden iletir. Dışarıdan bir yanıt geldiğinde (örneğin bir web sitesinden cevap döndüğünde) NAT bu isteğin kimden geldiğini kontrol eder ve yanıtı, doğru dahili numaraya (özel IP adresine) yönlendirir.
İşleyiş şu şekildedir:
- Talebin oluşturulması: Cihazınız bir web sitesine istek gönderir. Bu isteğin içinde, cihazınızı yerel ağınızda tanımlayan özel IP adresiniz ve bir bağlantı noktası numarası bulunur.
- NAT tarafından işlenme: İstek internete gönderilmeden önce NAT, özel IP adresinizi yönlendiricinizin genel IP adresiyle değiştirir. Ayrıca gelen yanıtı doğru cihaza yönlendirebilmek için bu çeviriyi kaydeder.
- Web sitesinin yanıtı: Web sitesi talebi alır (artık herkese açık IP'nizi gösterir), işler ve verileri (bir web sayfası veya dosya gibi) geri gönderir.
- Yönlendirici yanıtı alır: Yanıt geldiğinde yönlendiriciniz kaydedilmiş kaydı kullanarak talebi hangi dahili cihazın yaptığını belirler.
- Verinin teslimi: NAT, halka açık IP adresini özel adres olarak değiştirir ve verileri cihazınıza iletir.
NAT, dahili IP adreslerinizi etkili bir şekilde gizler ve istenmeyen (gelen) trafiği engeller ancak veriyi aktif olarak incelemez veya filtrelemez. Bu görev, güvenlik kurallarına göre hem gelen hem de giden trafiği analiz eden güvenlik duvarına (firewall) aittir.
Ayrıca geleneksel güvenlik duvarları, bağlantı durumlarını izleyerek ve daha kapsamlı güvenlik politikalarını uygulayarak güvenliği bir adım ileri taşır; bu sayede ağ trafiği üzerinde çok daha ayrıntılı ve etkin bir kontrol sağlar. Farklı güvenlik duvarı türlerinin nasıl çalıştığını ve hangi tehditlere karşı koruma sağladığını buradan öğrenebilirsiniz.
NAT firewall yapılandırma türleri
Farklı ağ ihtiyaçlarına uygun NAT türleri bulunmaktadır. Bu türler arasındaki farkları anlamak; performans, ölçeklenebilirlik ve güvenlik açısından doğru yapılandırmayı seçmenize yardımcı olur.
Aşağıda Statik NAT, Dinamik NAT ve NAT Aşırı Yükleme (PAT) yapılandırmaları arasındaki farkların özetini bulabilirsiniz:
- Statik NAT: Özel bir IP adresi ile genel bir IP adresi arasında sabit bir bağlantı oluşturur. Bu sayede ağınızdaki bir cihaz internete bağlandığında o cihaz için her zaman aynı genel IP adresi görünür. Web sunucusu veya e-posta sunucusu gibi dahili hizmetlere dış ağlardan sürekli ve güvenilir bir erişim gerektiğinde tercih edilebilecek bir seçenektir.
💡 Bunu, belirli bir genel IP adresine gelen tüm trafiğin doğrudan tek bir dahili cihaza yönlendirilmesi (port forwarding) gibi düşünebilirsiniz. - Dinamik NAT: İnternete erişime ihtiyaç duyulduğunda dahili cihazlara atanan, paylaşılan bir genel IP adresi havuzunu kullanır. Statik NAT gibi bire bir eşleme oluşturur ancak bu eşlemeler, geçicidir ve zamanla değişir. Çok sayıda cihazın çevrim içi olmasının beklendiği fakat cihazların sabit bir genel IP’ye sahip olmasının gerekmediği durumlar için uygundur. Ayrıca NAT’in daha önce açıklanan çalışma mantığının temelini oluşturur; yönlendirici, hangi isteğin hangi cihazdan geldiğini dinamik olarak hatırlar ve yanıtları doğru cihaza yönlendirir.
- NAT Aşırı Yükleme: Dinamik NAT’in daha gelişmiş bir biçimidir. NAT Aşırı Yükleme (Overload), her bağlantıya benzersiz bir bağlantı noktası numarası atayarak birden fazla cihazın tek bir genel IP adresini paylaşmasına olanak tanır. Bu sayede aynı IP kullanılsa bile cihazların oturumları birbirinden ayrılır. Özellikle evlerdeki ağlarda, çok sayıda cihazın tek bir genel IP üzerinden internete bağlandığı senaryolarda yaygın kullanılan NAT yapılandırmasıdır.
Açık, Orta ve Katı NAT ne demek?
Özellikle çevrim içi oyunlarda Açık (Open), Orta (Moderate) ve Katı (Strict) NAT terimlerini sıkça duymuş olabilirsiniz. Bu sınıflandırmalar, ağınızın gelen trafiği ve bağlantı noktası (port) atamalarını nasıl yönettiğine bağlı olarak cihazınızın diğer cihazlarla ne kadar kolay bağlantı kurabildiğini ifade eder.
- Açık NAT (veya Type A): Bu yapılandırma ile tüm NAT türleriyle sorunsuz bir şekilde bağlantı kurabilirsiniz. Bu yapılandırma, oyunlar ve sesli sohbetler için idealdir çünkü diğer oyuncularla akıcı ve kesintisiz bir şekilde iletişim kurmanıza olanak tanır.
- Orta NAT (veya Type B): Açık NAT ve Orta NAT kullanıcılarıyla bağlantı kurabilirsiniz ancak Katı NAT kullanıcılarına bağlanamazsınız. Bu düzey, genellikle sorunsuz çalışır fakat zaman zaman sesli sohbet veya oyun bağlantılarında küçük sorunlar yaşanabilir. Bazı ağ portlarının kapalı olması performansı kısmen sınırlayabilir.
- Katı NAT (veya Type C veya D): Katı NAT ile yalnızca Açık NAT kullanan kullanıcılarla bağlantı kurabilirsiniz. Bu durum sıklıkla eşleştirme sorunlarına, uzun bekleme sürelerine veya bağlantının kopmasına yol açar. Katı NAT genellikle yönlendiricinizin (router) belirli portları engellediği ya da daha kısıtlayıcı bağlantı kuralları kullandığı anlamına gelir.
Bu terimler; Xbox Network (eski adıyla Xbox Live), Nintendo Switch Online ve PlayStation Network gibi konsol ağlarında yaygın olarak kullanılır. Teknik arka planda ise NAT’ın nasıl yapılandırıldığı (statik mi dinamik mi), bağlantı kurallarının seviyesi ve bağlantı noktası eşleme yöntemiyle (tam koni, kısıtlı koni veya simetrik NAT) doğrudan ilişkilidir.

NAT nasıl kurulur? Adım adım rehber
Aşağıda, yönlendiriciniz (router) üzerinde NAT yapılandırmasını nasıl yapacağınızı, temel güvenlik kurallarını nasıl oluşturacağınızı ve NAT’in doğru çalışıp çalışmadığını nasıl test edeceğinizi adım adım anlatan bir rehber bulacaksınız.
Yönlendiricide NAT "güvenlik duvarı” yapılandırması
Çoğu Wi-Fi yönlendiricisi, yerleşik NAT ayarlarıyla gelir. Bu rehberde Wi-Fi 6 destekli bir TP-Link router üzerinden ilerleyeceğiz ancak anlatılan adımlar, diğer marka ve modeller için de büyük ölçüde benzerdir.
- Bir web tarayıcısını açın ve adres çubuğuna yönlendiricinizin IP adresini (örneğin 192.168.1.1 veya 192.168.0.1) yazın. Bu IP adresini Windows’ta Ağ ve İnternet Ayarları bölümünde, macOS’ta ise Sistem Ayarları içinde bulabilirsiniz.

- Yönetici kullanıcı adınız ve şifreniz ile oturum açın. Yönlendiricinizin IP adresi bilgilerini bulmakta zorlanıyorsanız IP adresi bilgilerini bulma rehberimize başvurabilirsiniz.

- Yönlendiricinizin yapılandırma menüsünde Advanced/Settings (Gelişmiş/Ayarlar) bölümüne gidin.

- NAT etkin değilse etkinleştirin. Bazı modellerde NAT için doğrudan bir açma/kapatma seçeneği bulunmayabilir çünkü NAT varsayılan olarak her zaman açık olabilir.

- Ayarlarınızı kaydedin.
NAT ayarlarını yapılandırmayı tamamladıktan sonra, değişikliklerin uygulanması için yönlendiricinizi yeniden başlatın. Bazı yönlendiriciler, ayarları kaydettikten sonra otomatik olarak yeniden başlatılabilir.
Güvenlik kurallarını ve trafik filtrelemesini ayarlama
NAT, dahili IP adreslerinizi gizleyerek ağınız üzerinde temel bir koruma sağlasa da yetkisiz erişimi önlemek için ek güvenlik kurallarını ve trafik filtrelemeyi ayarlarmanız önemlidir.
- Yalnızca giden trafiğe izin verin: Güvenlik duvarınızı, yalnızca ağınızın içinden başlatılan trafiğe izin verilecek şekilde yapılandırın. Bu sayede gönderdiğiniz taleplere verilen yanıtlar geri alınabilir ancak dışarıdan gelen beklenmeyen talepler engellenir.
- İstenmeyen gelen trafiği engelleyin: Mevcut bir taleple eşleşmeyen tüm harici verilerin açıkça reddedilmesini sağlayan kurallar tanımlayın.
- Port yönlendirmeyi yapılandırın: Web sunucusu veya e-posta sunucusu gibi ağ dışından erişilebilir olması gereken hizmetleri çalıştırıyorsanız port yönlendirmeyi ayarlayın. Bu işlem, belirli türdeki trafiğin doğru dahili cihaza yönlendirilmesini sağlar ve NAT’in varsayılan olarak istenmeyen gelen talepleri yok sayan davranışını kontrollü şekilde atlatır.
NAT’in doğru çalışıp çalışmadığı nasıl test edilir?
Aşağıda, ağınıza NAT’in doğru şekilde kurulup çalıştığını kontrol etmek için kullanabileceğiniz birkaç basit yöntem yer almaktadır.
- Harici IP adresini kontrol edin: Ağınızdaki herhangi bir cihazdan tarayıcıyı açın ve bir IP denetleme aracını kullanarak genel IP adresinizi görüntüleyin. Ardından aynı işlemi ikinci bir cihazda tekrarlayın. Her iki cihazda da aynı genel IP adresi görünüyorsa yönlendiriciniz birden fazla özel IP adresini tek bir genel IP adresine çeviriyor demektir; bu da NAT’in etkin olduğunu doğrular.
- Ping ve traceroute komutlarını kullanın: Bu araçlar NAT yapılandırmasını doğrudan göstermez ancak temel bağlantının çalıştığını hızlıca doğrulamanın iyi bir yoludur. NAT ayarlarında yakın bir zaman önce değişiklik yaptıysanız cihazınızın hâlâ harici sunuculara erişebildiğinden emin olmak için ping veya traceroute komutlarını çalıştırın.
- Güvenlik duvarı günlüklerini inceleyin: Yönlendiricinizin yönetim paneline (genellikle Güvenlik, Gelişmiş veya Günlükler bölümleri altında bulunur) girerek kayıtları kontrol edin. İstenmeyen gelen trafiğin engellendiğini görüyorsanız bu durum, ağınızın NAT ve güvenlik duvarı kurallarını beklendiği gibi uyguladığını gösterir.
NAT ağ güvenliği
NAT, dahili IP adreslerini gizleyerek ve istenmeyen gelen bağlantıları engelleyerek temel düzeyde bir koruma sağlar.
NAT ne kadar güvenli?
NAT, dahili IP adreslerini tek bir genel IP adresine dönüştürerek gizliliğinizi artırır ve cihazlarınızı internetle doğrudan temastan büyük ölçüde korur. Gelen trafiğin ağınızın içinden başlatılmış bir istekle eşleşmesi gerektiği için NAT, beklenmeyen bağlantılara karşı basit ama etkili bir bariyer görevi görür.
Öte yandan NAT, başlı başına bir güvenlik çözümü değildir. Gelen verileri incelemez ve kimlik avı ve kötü amaçlı yazılım gibi tehditleri tespit edemez. Bu nedenle, cihazlarınızı gerçekten koruyabilmek için NAT’i antivirüs yazılımları, VPN (örneğin ExpressVPN) ve güvenli internet kullanımı alışkanlıkları gibi ek güvenlik araçlarıyla birlikte kullanmanız gerekir.
NAT ve geleneksel güvenlik duvarları: Güvenlik karşılaştırması

Geleneksel güvenlik duvarlarıyla karşılaştırıldığında NAT, daha çok dahili ağınızı gizlemeye odaklanır; tehditleri aktif olarak engellemek için tasarlanmamıştır. Güvenlik duvarları, belirli kurallara göre trafiği inceleyip filtreler ve çoğu zaman derin paket incelemesini (deep packet inspection) kullanarak şüpheli veya kötü amaçlı verileri engeller.
NAT ise paket içeriklerini analiz etmez ve güvenlik politikaları uygulamaz. Temel görevi, yalnızca dahili ağdan başlatılan isteklere yanıt verilmesine izin vererek dışarıdan gelen istenmeyen trafiği engellemektir.
NAT, tam kapsamlı bir koruma sağlamak için aktif olarak tehditleri izleyebilen, filtreleyebilen ve yanıt verebilen özel bir güvenlik duvarı veya saldırı tespit sistemi (IDS) ile kullanılmalıdır.
NAT güvenlik duvarları ile ilgili yaygın güvenlik riskleri ve çözüm yöntemleri
NAT güvenlik duvarlarıyla ilgili bazı riskler bulunmaktadır. En yaygın olarak karşılaşılan sorunlar ve bu sorunları nasıl çözebileceğiniz aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
| Güvenlik Sorunu | Neden | Çözüm |
| Yanlış yapılandırma riskleri | Hatalı yapılandırılmış NAT kuralları, dahili ağların yanlışlıkla açığa çıkmasına neden olabilir. | NAT yapılandırmalarını, düzenli olarak gözden geçirerek ve test ederek doğru şekilde güvence altına alın. |
| Derin paket incelemesinin yapılmaması | NAT, gelen veya giden trafiğin içeriğini analiz etmez; bu da temel düzeydeki filtrelemeyi aşan tehditlere karşı ağı savunmasız bırakır. | Kötü amaçlı etkinlikleri tespit etmek için özel bir güvenlik duvarı veya Saldırı Tespit Sistemi (IDS) kullanın. |
| Ağ etkinliğinin gizlenmesi | NAT, ağ trafiğinin izlenmesini ve sorun gidermeyi daha zor hale getirebilir. | Yönlendirici yazılımını güncellediğinizden emin olun ve ağ izleme araçlarını kullanarak bunlar hakkında bilgi sahibi olun. |
| NAT geçiş sorunları | VoIP veya VPN gibi bazı uygulamalar NAT üzerinden bağlanmakta zorlanabilir. | NAT-T (NAT Traversal) yapılandırmasını veya diğer teknikleri uygulayarak bağlantı sorunlarını çözebilirsiniz. |
NAT ve VPN: Fark nedir?
NAT ve VPN’ler çok farklı amaçlara hizmet eder. NAT, dahili IP adreslerini gizleyerek ve istenmeyen gelen trafiği engelleyerek cihazlarınızı korur. Yönlendirici seviyesinde çalışır ve yalnızca sizin başlattığınız isteklere (örneğin bir web sayfasını yüklemek veya dosya indirmek) yanıt verilmesine izin verir. NAT’in temel görevi, IP adreslerini yönetmek ve yerel ağınızdaki trafik akışını kontrol etmektir.
VPN ise internet trafiğinizin tamamını şifreler ve bu trafiği, güvenli bir sunucu üzerinden yönlendirir. IP adresinizi ve konumunuzu gizleyerek çevrim içi etkinliklerinizi web sitelerinden, İSS’lerden, bilgisayar korsanlarından ve gözetimden korur. VPN’ler, çevrim içi gizlilik ve güvenlik sağlamak üzere tasarlanmıştır.
NAT, bir VPN’nin yerini alabilir mi?
Hayır. NAT bir VPN’nin yerini alamaz. NAT istenmeyen bağlantıları sınırlamaya yardımcı olsa da verilerinizi şifrelemez ve çevrim içi etkinliklerinizin izlenmesini engelleyemez. Gerçek çevrim içi gizlilik ve güvenlik için VPN kullanımı şarttır.
En üst düzeyde güvenlik sağlamak için NAT’i ve VPN’yi birlikte kullanma

Daha güçlü düzeyde çevrim içi koruma elde etmek için NAT’i ve VPN’yi birlikte kullanın. NAT, istenmeyen gelen trafiği engelleyerek dahili ağınızı korur. VPN ise tüm internet trafiğinizi şifreler ve genel IP adresinizi gizleyerek verilerinizi dış gözlemcilerden korur. Bu ikisini birlikte kullanmak, çevrim içi gizliliğinizi ve güvenliğinizi en üst düzeye çıkarır.
Tüyo: Güvenlik duvarları ve VPN’ler arasındaki farklar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız hazırladığımız bu kapsamlı rehberi okuyabilirsiniz.
Bazı eski VPN protokolleri (örneğin IPsec), NAT ile sorun yaşayabilir çünkü bu protokoller, her zaman bağlantı ile ilgili yeterli düzeyde meta veri iletmez. Bu durum, bağlantıların kopmasına veya engellenmesine yol açabilir. Bunu önlemek için OpenVPN veya IKEv2 gibi NAT dostu protokolleri kullanabilirsiniz; bu protokollerin her ikisi de ExpressVPN tarafından destekleniyor ve NAT ile güvenilir bir şekilde çalışıyor.
Protokol değiştirmeniz mümkün değilse VPN geçişine izin veren bir yönlendiriciyi tercih edin. Bu özellik, VPN trafiğinin NAT kısıtlamalarını atlatarak sorunsuz bir şekilde iletilmesini sağlar.
NAT ile ilgili sık karşılaşılan sorunlar ve çözümleri
NAT, ağınızın kritik bir parçasıdır ancak performansı ve bağlantıyı etkileyebilecek çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. İşte ağınızı etkileyebilecek, yaygın olarak görülen bazı problemler ve bu problemleri çözme yolları:
- Hatalı NAT kuralları: Oturumlar düzgün şekilde oluşturulmuyorsa NAT ayarlarınız yanlış yapılandırılmış olabilir. Yönlendiricinizin ayarlarını açın. NAT veya port yönlendirme bölümünü bulun ve doğru cihazların ve portların listelendiğini kontrol edin. Dahili cihazın (örneğin PC veya oyun konsolu) doğru porta eşlendiğinden emin olun.
- NAT geçidi dışa bağlanamıyor: Ağınızı internete bağlayan cihaz dış sitelere erişemiyorsa bir yönlendirme eksik olabilir. Yönlendiricinizin ayarlarına gidin ve "varsayılan yönlendirmenin (default route)” veya internet bağlantısının doğru şekilde yapılandırıldığından emin olun. Bağlantıyı test etmek için bir web sitesini ziyaret edebilir veya ping aracıyla kontrol yapabilirsiniz.
- Çift NAT: Bu, bir ağda birden fazla NAT cihazı kullanıldığında ortaya çıkar ve çevrim içi oyunlar, VPN bağlantıları ve port yönlendirme işlemlerinde sorunlara yol açabilir. Bunu çözmek için ağ cihazlarınızı köprü (bridge) moduna almayı veya NAT işlevlerinin çakışmasını önleyecek şekilde yapılandırmayı düşünebilirsiniz.
- Dahili cihaz NAT geçidine ulaşamıyor: Yerel ağınızdaki bir cihaz NAT geçidine bağlanamıyorsa, kurulum sorunlarını ortadan kaldırmak için cihazın ağ ayarlarını ve geçidin yapılandırmasını kontrol edin. Cihazın IP adresini otomatik olarak aldığından ve "geçit” (genellikle yönlendiricinizin IP’si) değerinin doğru olduğundan emin olun. Gerekirse hem cihazı hem de yönlendiriciyi yeniden başlatın.
- Application Layer Gateway (ALG) devre dışı: ALG, VoIP veya çevrim içi oyunlar gibi hizmetlerin NAT üzerinden düzgün çalışmasına yardımcı olur. Devre dışı bırakıldığında bu uygulamalar beklenildiği gibi çalışmayabilir. Yönlendirici ayarlarında Application Layer Gateway adlı bölümü arayın. Arama yaparken veya oyun uygulamalarında sorun yaşıyorsanız SIP ALG gibi seçenekleri etkinleştirin.
- Çakışan NAT yapılandırmaları: NAT ayarları mevcut IP adresleriyle çakıştığında bağlantı sorunları ortaya çıkabilir. NAT ayarlarınıza gidin ve trafiği hâlihazırda başka bir şey tarafından kullanılan bir IP’ye yönlendirmediğinizden emin olun. Çakışmayı önlemek için 192.168.1.x veya 10.0.0.x gibi IP’leri kullanmak faydalı olabilir.
NAT yapılandırmanız oyunları ve uygulamaları mı engelliyor?
NAT, ağınızı korumaya yardımcı olsa da bazen çevrim içi oyunlarda, özellikle de çok oyunculu veya eşler arası bağlantılarda sorunlara yol açabilir.
Gecikme, bağlantı hataları veya diğer oyunculara bağlanmada zorluk yaşıyorsanız NAT ayarlarınız fazla kısıtlayıcı olabilir. Bu durumda yönlendiricinizin Advanced (Gelişmiş) sekmesine giderek NAT ayarlarını kontrol edin. Universal Plug and Play (UPnP) özelliğini etkinleştirmeyi deneyin; bu özellik gerekli olduğunda bağlantı noktalarını otomatik olarak açar, NAT’in kısıtlamalarını azaltır ve oyunlar ile uygulamalar için bağlantıyı iyileştirir.

Bağlantı noktası (port) yönlendirme sorunları nasıl çözülür
Bağlantı noktası yönlendirmesi ile ilgili sorunlar yaşıyorsanız bu sorunları gidermek için uygulayabileceğiniz, sıklıkla kullanılan bazı yöntemler mevcuttur.
Başlamadan önce: Port 443’ü yönlendirmediğinizden emin olun. Bu port güvenli web trafiği için kullanılır ve yönlendiricinizin yönetim paneline erişim için gerekli olabilir. Yönlendirilmesi, oturum açmanızı engelleyebilir.
- Port atamasını doğrulayın: Yönlendiricinizin yönetim paneline giriş yapın ve yönlendirme yaptığınız cihaz için doğru dahili IP adresinin girilip girilmediğini kontrol edin. Port numaralarının uygulamanın veya hizmetin gereksinimlerine uygun olduğundan emin olun; bazı uygumalar veya hizmetler, aynı harici ve dahili portları isterken bazıları farklı portlar kullanır.
- Güvenlik duvarı ayarlarını gözden geçirin: Yönlendiricinizin güvenlik duvarı veya güvenlik ayarlarından açmaya çalıştığınız bağlantı noktalarını engelleyebilecek kurallar olup olmadığını kontrol edin. Gerekirse ilgili portlarda trafiğe izin veren özel bir kural oluşturun.
- Çakışan ayarları devre dışı bırakın: DMZ, UPnP veya Double NAT gibi özellikler bazen manuel port yönlendirmeyi geçersiz kılabilir veya buna müdahale edebilir. Bu ayarları geçici olarak devre dışı bırakmayı deneyin ve bağlantınızı tekrar test edin.
- Yönlendiricinizi yeniden başlatın: Değişiklikleri yaptıktan sonra yönlendiricinizi yeniden başlatın. Bunu genellikle yönetim panelinden veya yönlendiriciyi 10 saniyeliğine fişten çekip tekrar takarak yapabilirsiniz.
NAT internetinizi yavaşlatır mı?
NAT genellikle internet hızına çok az etki eder ancak bazı durumlarda, özellikle yönlendirici eskiyse veya yoğun trafik yükü altındaysa küçük gecikmelere neden olabilir. Performansla ilgili sorunlar yaşarsanız yönlendiricinizde donanım hızlandırmanın etkin olup olmadığını kontrol edin ve gerekirse yönlendiricinizi daha güçlü bir modele yükseltin.
İş ağlarında NAT
NAT, dahili IP adreslerini gizleyerek ve dış kaynaklardan doğrudan erişimi engelleyerek kurumsal güvenlikte kritik bir rol oynar. Birden fazla cihazın tek bir genel IP adresini paylaşmasına olanak tanıyarak hem ağ verimliliğini hem de güvenliği artırır.
NAT kurumsal ağları nasıl korur?
NAT, dahili IP’leri gizleyerek ve istenmeyen gelen trafiği engelleyerek harici saldırı riskini azaltır. Ayrıca, dahili ağ ile internet arasındaki veri akışını kontrol ederek iç güvenlik politikalarının uygulanmasına yardımcı olur. NAT bu nedenle, kurumsal ortamlarda temel bir savunma katmanı olarak kabul edilir.
VoIP iletişiminde NAT: Avantajlar ve zorluklar
NAT, dahili VoIP cihazlarına doğrudan gelen erişimi engelleyerek VoIP güvenliğini artırır ancak SIP (Session Initiation Protocol) trafiğini işleme yöntemi nedeniyle sesli veya görüntülü arama bağlantılarında sorunlara yol açabilir.
SIP, VoIP aramalarını başlatmak, yönetmek ve sonlandırmak için kullanılır ve çoğu zaman mesajın içinde IP adresi bilgisini içerir. NAT, ağı korumak için IP adreslerini yeniden yazdığı için bu uyumsuzluk VoIP aramalarının başarısız olmasına veya kopmasına neden olabilir.
Bu sorunu çözmek için şunları kullanabilirsiniz:
- STUN (NAT İçin Oturum Çeçiş Araçları): Mümkün olduğunda doğrudan bağlantı sağlayarak VoIP cihazlarının genel IP adreslerini keşfetmesine ve kullanılan NAT türünü belirlemesine yardımcı olur.
- TURN (NAT Çevresinde Aktarıcılar Kullanarak Geçiş): Doğrudan bağlantı mümkün olmadığında VoIP trafiğini harici bir aktarım sunucusu üzerinden yönlendirerek katı NAT kısıtlamalarını atlatır ve istikrarlı bir bağlantı sağlar.
- Port Yönlendirme: VoIP trafiği için belirli bağlantı noktalarını manuel olarak açarak bağlantı sorunlarını azaltır ve güvenliği korur.
STUN, TURN veya port yönlendirme ayarlarını kullanarak güvenlikten ödün vermeden, sorunsuz bir şekilde VoIP araması yapabilirsiniz.
Bireysel kullanıcılar ve işletmeler için en iyi NAT uygulamaları
NAT, çoğu ağın temel bir parçasıdır ve istenmeyen gelen trafiği sınırlayarak ağınız için faydalı bir koruma sağlar. NAT’ten en iyi şekilde yararlanmak ve yaygın olarak görülen bağlantı sorunlarından kaçınmak için şu uygulamaları takip edin:
Tüm kullanıcılar için:
- Güvenlik açıklarını gidermek için yönlendirici yazılımınızı güncel tutun.
- Yönlendirici girişi ve Wi-Fi ağı için güçlü ve benzersiz parolalar kullanın.
- Gerçekten kullanmanız gerekmedikçe uzaktan yönetim gibi erişim özelliklerini devre dışı bırakın.
- Bağlı cihazları düzenli olarak gözden geçirin ve tanımadığınız cihazların bağlantısını kaldırın.
Bireysel kullanıcılar için:
- Oyun veya görüntülü aramalarda yaşanan sorunları çözmek için UpnP’yi veya bağlantı noktası yönlendirmesini kullanın.
- Yalnızca ihtiyaç duyduğunuz bağlantı noktalarını yönlendirin.
- NAT’i antivirüs yazılımları ve gizlilik odaklı tarayıcılar gibi araçlarla kullanın.
İşletmeler için:
- Ağınızı bölümlere ayırarak kritik sistemleri izole edin ve maruziyeti azaltın.
- Dışarıdaki gereksiz bağlantıları sınırlamak için mümkün olduğunca giden trafiği kısıtlayın.
- Olağan dışı davranışları veya yanlış yapılandırmaları tespit etmek için trafiği izleyin ve kaydedin.
- Daha güçlü, politika odaklı bir güvenlik elde etmek için NAT’i erişim kontrolleri ve güvenlik duvarları ile kullanın.
SSS: NAT "güvenlik duvarı” hakkında sıkça sorulan sorular
Halihazırda bir antivirüs yazılımım varsa NAT’e ihtiyacım var mı?
Evet. Antivirüsler, kötü amaçlı yazılımları tespit edip kaldırarak bireysel cihazları korur. NAT ise ağ seviyesinde çalışır ve istenmeyen gelen trafiği cihazlarınıza ulaşmadan önce engellemeye yardımcı olur.
NAT ile normal bir güvenlik duvarı arasındaki fark nedir?
NAT, özel IP adreslerini genel bir IP’ye çevirir ve dış kaynaklardan gelen direkt erişimi engellemeye yardımcı olur. Geleneksel bir güvenlik duvarı ise daha fazlasını yapar; trafiği inceler, güvenlik kurallarını uygular ve derin paket incelemesi ile diğer filtreleme yöntemlerini kullanarak tehditleri engeller.
NAT ile güvenlik duvarı aynı şey mi?
Hayır, değildir. NAT ve güvenlik duvarları farklı görevler üstlenir. NAT, dahili IP adreslerini gizler ve gelen trafiği sınırlar ancak veriyi incelemez veya filtrelemez. Güvenlik duvarları ise trafiği aktif olarak analiz eder, tehditleri tespit eder ve ayrıntılı güvenlik politikalarını uygular. Çoğu yönlendirici, hem NAT hem de temel güvenlik duvarı özelliklerini içerir ancak bunlar birbirinin yerine geçemez.
NAT’in arkasında güvenlik duvarına ihtiyacım var mı?
Evet, var. NAT dahili cihazları gizleyerek maruziyeti azaltır ancak trafiği izlemez veya kontrol etmez. Güvenlik duvarı ise hem gelen hem de giden trafiği filtreleyerek, kuralları uygulayarak ve şüpheli davranışları tespit ederek daha kapsamlı bir koruma sağlar. NAT ile birlikte kullanıldığında daha güçlü bir savunma sunar.
İnternette korunmak için ilk adımı at. ExpressVPN’i risksiz dene.
ExpressVPN’i edin